Değerli dostlarımız, herhangi bir hayır kurumunda çalışmak veya bu hayır kurumunu bizatihi kurmak bir heves değildir. Esas heves ve amaç, idealinizde olan o kuruluş veya müesseseyi istikrarlı bir şekilde devam ettirmek ve kuruluş amacından zerre kadar sapmaksızın onu sonuna kadar götürmektir. Yoksa onun hayatiyeti sonuçsuz kalmaya ve saman çöpünün yanıp sönmesi gibi kısa olmaya mahkumdur. Bu nedenle vakıf kurarken bu noktaları düşünmeye ve olmazsa olmazları dikkate almaya mecburuz. Ecdadımızın kurmuş oldukları vakıfların vakfiyelerini gördüğümüzde hayretler içerisinde kalıyoruz. Onlar vakıf kurarken kılı kırk yarmış ve yapmak istedikleri hayır hizmetlerinin sağlıklı bir şekilde yürüyebilmesi için çeşitli müeyyideler koymuşlar ve vakfın amaçlarını garanti altına almışlardır. Bunlara örnek olarak, Fatih Sultan Mehmet Han ile Kanuni Sultan Süleyman’ın vakıflarını, vakfiyelerini göstermek mümkündür.
Vakıf kurarken önem arz eden iki hususu hassasiyetle gözettik. Bunlardan birincisi, amaçlarının; hiçbir fark gözetmeksizin herkesi kapsaması ve evrensel boyutlarda olması, ikincisi de amaçlarını yerine getirirken formalitelere boğulmaksızın rahatlıkla ve kolay bir şekilde ifa edilmesidir. Vakıf senedini incelediğinizde göreceksiniz ki, amaçları değil insanları, kainattaki tüm varlıkları kapsamaktadır. Bu husus, vakfın tamamına bir zenginlik getirmekte ve ileride vergi muafiyeti tanınma aşamasına geldiğinde, herhangi bir engelle karşılaşmayacaktır.
Vakıflarda önem arz eden bir husus da vakfın normal gelir kaynakları ile yapılacak hizmetlerin bir uyum içerisinde olmasıdır. Vakfın gelir seviyesi ne ise bunun dikkate alınarak vakıftan beklenilen faydanın da ona göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Yoksa bunun dışında, vakfa herhangi bir şekilde katkısı olmayan kimselerin her zaman vakıftan beklentilerinin olması nezaket kurallarına uygun düşmemektedir. Günümüzde bu husus dikkate alınmaksızın yapılan eleştiri ve tenkitler, çeşitli kırgınlıklara neden olmaktadır. Vakıf anlayışında esas vermektir, almak nadirattandır. Yani insanlar ancak vermek suretiyle hayır yapmış olurlar. Bunun yüce Peygamberimiz “Veren el alan elden üstündür” diye buyurmuşlardır.
Değerli kardeşlerim, tam bir istek ve içten gelen bir arzu ile kurulan, kısa adı MUSEV olan “Mucur Sağlık, Sosyal, Eğitim ve Yardımlaşma Vakfı”mızın inşallah dünya durdukça hayırlı ve bereketli iş ve hizmetler yapacağına, dünyanın her tarafındaki hizmete muhtaç her canlı ve insanlara yardımcı olacağına, Türkiye’mizdeki insanlar ile birlikte, vakfa ismini veren Mucur ilçemizdeki her sınıftan insanımıza her yönü ile yardımcı olacağına, tahsil çağındaki yardıma muhtaç gençlerimize öncelik tanıyarak onların tahsillerini yapmalarına vesile olacağına, bunların dışında ilçemizdeki diğer milli ve manevi değerlerimize katkı sağlayacak etkinliklere katılarak onların imar ve ihyasına çalışacağına olan inancımız tamdır.
Bu vesile ile kurulan vakfımızın hayırlı hizmetlere vesile olmasını diler, kurucu yönetim kurulu üyesi olarak hepinize selam ve saygılarımı sunarım. Sağlık, sıhhat ve afiyet temennisi ile…